Alaaddin Camii
Şehrin En Eski Mabedi
Odunpazarı'nda, Kurşunlu Külliyesi'nin hemen yanında yer alan Alaaddin Camii, 1267 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında inşa edilmiştir. Bu özelliğiyle Eskişehir'in ayakta kalan en eski anıtsal yapısı ve ilk camisi olma unvanını taşır. Cami, Selçuklu mimarisinin karakteristik özelliklerini yansıtsa da, Osmanlı döneminde gördüğü onarımlarla bugünkü görünümüne kavuşmuştur.
Mimari Özellikleri ve Tarihsel Değişim
Caminin orijinal yapısı, Selçuklu mimarisine özgü ahşap direkli ve düz tavanlı bir plandayken, Osmanlı döneminde yapılan büyük onarım sırasında merkezi bir kubbe eklenmiştir. Bu durum, camide hem Selçuklu hem de Osmanlı mimari unsurlarının bir arada görülmesini sağlar. Caminin en dikkat çekici özelliklerinden biri, Porsuk Çayı kenarındaki yıkık bir Bizans kilisesinden getirildiği düşünülen mermer sütun başlıklarıdır. Bu "devşirme" malzeme kullanımı, dönemin mimari anlayışına dair önemli ipuçları verir.
Ziyaretçi Deneyimi
Alaaddin Camii, Kurşunlu Külliyesi'nin görkeminin yanında daha mütevazı bir görünüme sahiptir. Ancak asırlara meydan okuyan duvarları ve içinde barındırdığı farklı dönemlerin izleri ile şehrin en önemli tarihi tanıklarından biridir. Caminin yanındaki küçük hazirede (mezarlık) bulunan tarihi mezar taşları da dikkat çekicidir.
Odunpazarı'nı gezerken, Kurşunlu Külliyesi'nden sadece birkaç adım ötedeki bu tarihi camiyi ziyaret etmek, sizi şehrin Selçuklu geçmişine doğru kısa bir yolculuğa çıkaracaktır. Keyfişah Suit Apart'tan yapacağınız kültürel bir yürüyüşün önemli bir durağıdır.